Eskiden tek derdimiz Hava Kirliliği idi. Şimdilerde ise vicdan, edep, merhamet ve bilgi kirliliği…
Nasıl bir hoyratlıktır bu, nasıl bir umarsızlıktır….
Bu yüz çevirmelerinin öncesi her birimiz kör kütük aşık,
Sabahında ise lanet bir budala.
Pişmanlıklarımızın aslı astarı aslında menfaatlerimizdir.
Yoksa yokluğunu sorgulamak değil.
Ferhat ile Şirin var olmayan sadece var olmasını dilediğimiz bir masalsa .
Bu da bizim gerçek yüzsüzlüğümüzdür.
Dün hırpalanan her insanın ve olayın yüzlerce yıl sonra efsaneleştirilerek övgülerle anılması bile
Nankörlüğünün zirvesini riyakarlığın edebiyatını yapan bizlerin aynadaki en gerçekçi aksi değil midir?
Hadi bakalım uyumaya devam,
Tatlı rüyalar.
Kahvaltı Hikayeleri ©®