Karanlık tozlu sokaklar,
Koşuşturan içi boş insanlar…
Ayak sesleri yankılanır yıldızsız gecelerde.
Beynimde dans eden illegal firari fikirler…
Ambulanslar, polisler, itfaiyeler, çığlıklar…
Bu kent yaşamı, biraz gürültülü biraz sessiz…
İnsanı hissizleştiriyor. Nerede hangi köşe de durduğuna bağlı birazda..
Soğuk bir koridorun sonundaki mezarlık misali yaşamlar…
…
Ve insanlar ha bire anlatmakta…
Mizansız izahlara yüklem aramakta…
Duvar dört duvar ve pencerelerden ibaret nefesimizi,
Prangalı umutlar örtmekte buğulu camlarla…
Beklemek mavi denilen illeti dört nala…
Soğuk bir koridor…
Kapılar açılıp örtülmekte, bin kez tekerrür…
Eğreti tebessümlerle çıkanlarda var yeryüzüne…
Omuzları çökük muammalarda var yeryüzünde…
Kulağım hala hışırtılı telefon sesinde…
Ha geldi ha gelecek iyi temenni peşinde…
Soğuk bir koridor…
Dostlarım geliyor aklıma tek tük…
Ve akrabalarım olmadık yerinde…
Bir Aha tahammül ediyor dilimin kelamı…
Kurumuş boğazımın orta yerinde…
Keşkelerle uğramadan öylece kimsesiz…
Koridor soğuk…
Soğuk koridor…
®©Kahvaltı Hikayeleri ®©