Bazen düşünüyorum da neleri geri teptik acaba istemeden? Mesela otobüse binmek yerine yürüyerek gitseydik gitmek istediğimiz yere, her şey farklı olur muydu? Bir sokakta yerleri inceleyerek yürümek yerine, başımız dimdik yürüseydik hayatımızın aşkı döner miydi köşedeki sokaktan? Kestirmeden gitmek yerine, uzun sokakta salına salına yürüseydik, her gece “keşke bir kez daha görsem” dediğimiz insanı görür müydük? Hatta birbirimize selam verip, eskiyi yâd edip ince sızılı bir mutluluk yaşar mıydık? Çekindiğimiz için bir şey soramadığımız da, kaç şeyi ittik kendimizden? Cesaret edip “seviyorum ulan” diyemediğimiz için mi sevdiğimiz insanlar hep başkalarının oldu? Hep aynı yolu tercih ettiğimiz için mi bu kadar dümdüz gidiyor hayatımız? Bilmiyoruz ve asla bilemeyeceğiz. Çünkü her zaman iki seçenek vardır önümüzde ve her zaman yalnız birini seçebiliriz aynı dakikalar içinde. Ne yazık ki, bu uzun yolculukta sağ camın yanına oturduğumuzda, sol camdan geçen şeyleri göremeyeceğiz. Başımızı sola çevirsek, sağ taraftakileri kaybedeceğiz. Biliyor musunuz, sanırım biz hep kaybedeceğiz.
çünkü gökyüzüne bakmak gelmedi alımıza.
ne maviye ne de yıldızlara doyabildik…
İşte bu yüzden bir kelebeğin ömrü kadardır senli mutluluklarım…
Kahvaltı Hikayeleri ©®