Uyanmak ile uyanmamak arasında süzülüyorken gerçekler.
Herhangi bir noktadan bambaşka bir noktaya mahallede çizilen doğrudaki yolculuklar mı?
Yoksa dinlediğimiz, dogmatik hikayelerdeki süslü cümleler mi?
Toplumun çizdiği resimdeki güneş olmak mı?
Yoksa kaldırıma tebeşirle çizilmiş bir güvercin mi?
Dayatılmış doğruların arkasında kalan yanlış insanlarla yaşamak zorunda kaldığımız gerçeği ürkütüyor düşünebilen insanı…
Daha da ürkütücü olansa; çabuk tüketenlere direnen herkesin soğuk mevsimlerdeki taş duvarlarla tehdit ediliyor olması…
İnsan olabilen ve bu vasfın hakkını verebilen herkese esenlikler olsun…
Gerçeklerin Gölgesinde…
Related Posts
Kaybolmuşluk ve Yorgunluk
Kağıtlara, seni yazıp yazıp silmek,Çıkamadığım yolların sonunda senli kavuşmalar, acılar ve vedalar var..Ne tam vazgeçebiliyorum ne de tam sevebiliyorum.Ömrüm hep sen doluyken nasıl bu kadar eksik kalabildin bende.Bu kadar çok…
Okumaya devam edinMaziye Özlem ve İnsan Evrimi: Merhametten Bencilliğe
1960’lar, 70’ler, 80’ler derken; hep bir maziye özlem, hep bir hayıflanma içerisindeyiz. Komşuluklar, merhamet, insani ilişkiler vs. bu çağ hepimize biraz ağır mı geldi ne?Sorun yaşadığımız çağda mı? Toplumda mı?…
Okumaya devam edin
With havin so much written content do you ever run into any issues of plagorism or copyright violation? My blog has a lot of completely unique content I’ve either written myself or outsourced but it appears a lot of it is popping it up all over the web without my authorization. Do you know any methods to help reduce content from being stolen? I’d certainly appreciate it.