
Ne anlamsız koşullar altında koşuyor insanlar. Alarm kurduğumuz da kendimize geç kalan insanlarız. Vapura, otobüse her yetiştiğimiz de mevsimlere geç kalan insanlarız. Trafikte kaldığımız zamanlar kendimizle baş başa kalmaya geç kalan insanlarız. Bir yerlere koşarken fikirlerimize geç kalan insanlarız. Tüketirken, tükenen insanlarız. Hayal kurarken düşlerimize geç kalan insanlarız, umut ederken umutsuz kalan insanlarız. Fiziksel güzelliklere koşarken ruhumuza geç kalan insanlarız. Teknolojiye koşarken topağa geç kalan insanlarız. Paraya, fiziksel varlığa koşarken insanlığımızı, merhametimizi, vicdanımızı ve varlığımızı kaybeden insanlarız.
Peki İstanbul,
Peki hayat artık bekleme beni…
Koşamam sana,gelirsen çayım, simidim var…
gelmezsen…
Keyfimle alıp başımı telaşeden öteye gidesim var.
Kahvaltı hikayeleri ® ©