
Yaşamak nefes alıp vermekse, Yaşamak kazanmaksa yaşıyoruz.
Bir hedefe bir yola ihtiyacımız var mıdır?
Olmalı mıdır?
Mesela gelişine mi yaşamalıyız?
Yoksa zamana ayak uydurmalı mıyız?
Donkişot olmaya ne hacet..
Mustafa Güzelgöz ve eşeğinin eline ne geçti?
Sırf mutlu olmak, kendimizi iyi hissetmek veyahut doğru olduğu için bir şeyler yapmaya ne hacet ki…
Durduk yere icat çıkarmayalım çıkarsa maazallah iyi bir şeyler çıkar.
Sadece yetkin ve makamın var diye mi tüm bu cahilliğin.
Tut ki insan değilsin,
Tut ki bilgin değilsin,
Tut ki yarın gittiğinde ardından anılarını değil de
Ananı anacaklar…
Neyse işte…
Herkes amir olabilir de…
Mustafa Güzelgöz ve eşeği kadar olamaz….
®©Kahvaltı Hikayeleri ®©