Nefes almak mı yaşamak yoksa eyleme dökülen hayallerimizin peşinden koşmak mı? Ezberler midir yaşamak yoksa bizi biz yapan düşlerimizin peşinden koşmak mı? Mutlak olan, her bireyin kendine münhasır bir ifadesidir yaşamak, tanımın doğruluğundan ziyade içinde barındırdığı anlamda gizlidir. Birazda nefes aldığımız sürenin içerisinde barındırdıklarıdır. Bazen bir sahilde bazen kentin içindeki betonarmeler arası raylı sistemde, bir bahar rüzgarın da, egzoz gazının karbon salınımın da…
Türlü benzetmeler ile süslenmiş satırlara gömülmek ne kadar doğru ki… belki çok uzatmaya gerek yok, bir kelebeğin ömrü kadarken, 15 dk sonraya bıraktıklarımızın mezarına çiçek bırakmak kadarken, neyi neden bekliyoruz.
Sözün özü, kısa bir mola veriyorum. Belki yakın bir zamanda tekrar buluşuruz, tekrar paylaşırız. Belki tekrar dokunuruz yüreklere…
Herkesin karanlığı farklıdır, herkesin hikayesi de farklıdır. Benim karanlığım benim hikayem burada saklı…