Manasız bir yazı
Manasız bir yazı
Bazen susmak ister insan. İçinde birikmiş kırgınlıkları vardır ve bir insana anlatmak istersin pek oralı olmaz…
Ama inatla anlamasını beklersin, sonra kelimeler boğazına düğümlenir de tutamazsın kendini. İç sıkıntısı; kaçırılmış bir hayatın ağırlığı yormaya başlar. Başka bir yaşamın, mümkün olduğunun farkındayken, masadan yoksun bir hayatın içinde sıkışmış olmanın sessiz çığlığı olur susmak.
Gördüğünüz ve yaşadığınız dünya bir illüzyondur; ne kadar gerçek görünse de ardında saklı olan bambaşka bir hakikat vardır. Çatlaklar, suskunluklar, işte o perdenin ilk yırtığıdır. Kırılma değil…
Yanılsamadan özgürlüğe atılan ruhu acıtan bir adımdır.
Ruhum da şimdi öyle bir noktada.
“Ruh ufuksuz yaşamaz. “Siz daima doğru olun;
Dokuz köyden kovulsanız da, hayatınızın son anında bile duruşunuzu bozmayın.
Madde alemin boşluğundan kurtulup mana aleminin huzuruna kavuşanlara merhaba…
Share this content:








Yorum gönder