
Karların erimediği, dağların en yüksek yerinde yaşar hayallerim, umutlarım ise dağlara komşu mavi göğün yüzünde. Hevesli bir çocuk gibi ve ruhum her ilk bahar soluksuz koşar kelebeklerin ardı sıra vadilere…
Bir elimde dağ kekiği, diğer elimde cam çiçeği, başımda mavi ardıç kuşları, ayaklarımda sardunyanın yaprakları, melisanın kokusuna karışan yağmur kokusu ile yalın ayak değil de yalın duygularla derelerin çağlamasına inat yaparcasına hızlıca koşuyorum. Vadiye vardım mı hasretine nazire yaparcasına avazım çıktığınca seslenip beklerim şarkı söyleyen avcı kadınımı ve geldiğinde birlikte yuvamıza en sert rüzgarların yanına kanatlanırız. Yeni kış masallarımızı yaşamak için…
Kahvaltı Hikayeleri