Fırtına uyarısı yapılan bir gecede firardayım. Meteorolojinin bahsettiği fırtınanın koynunda
Üsküdar’ın sahipsizliğine sığınan caddeler de yürüyorum. Bir elim de sigara diğerin de gözyaşları…
Tek tük düşen damlalar mı alıkoyar beni yolumdan. Yokluğunla imtihan olan beni hangi yasal uyarı korkutur.
Yüreğimde ki ateşin alevlerini besleyen fırtınada ki yağmur mu serinletecek içimi…
Karşımda boğazın serin sularının rüzgarla birlikte söylediği deli bir türkü. Elini vicdanına koyma sakın, orası tertemiz,
asıl kirli olan pişmanlıklarım, asıl kirli olan gidişim ve asıl kirli olan tam şuanda yaptığım.
Öylesine bir boşlukta ki her şey, ölemiyorum bile…
Şimdi uzaklardasın ve ben anlıyorum, şimdi uzaklardasın ve ben anlamıyorum.
Şimdi beni anlıyor musun…
Kahvaltı Hikayeleri ®©