Denizin kokusunu alamıyorsan ve dalgaların sesini duyamıyorsan, ciğerlerine dolan nefesin anlamına haiz olamıyorsan, merhametin ve sevginin ışığında aydınlanamıyor, paylaşmıyorsan, bedeninde değil de ruhunda bir sızı olmalı…

Yoksa nasıl olur da insan olur insan?

Bir şarkıyla ağlayamıyorsan, bir şiire aşık olmadıysan,  gül’ü koklarken başın dönmediyse….

Ne bileyim işte bir şişe limonata için Eskişehrin sokaklarını adım adım eskitmediysen, ayazında sigaranın dumanının havada askıda kalışını izlemediysen…?

Çok uzatmayayım işte bildiğin en saf en mavi haliyle bir insana, bir canlıya, bir manzaraya aşık olmadıysan Azrail’i bekleme boşuna, o senin içinde…

®©Kahvaltı Hikayeleri ®©